Bu milletin her şeyi bilmeye hakkı var! Ama her şeyi… Açıklayın artık, “Bilmediğiniz şeyler var” dediğiniz şeyleri… Bilelim; kim dost, kim düşman? Bilelim; kim münafık, kim Müslüman? Bilelim; kim kardeş, kim kalleş? Bilelim!

Bana “Bilmediğin şeyler var” diyen kardeşim: Biliyorsan Söyle! Söyle kardeşim, söyle; apaçık söyle de bilelim. Davan Haksa söyle! Kardeşimsen söyle! Nedir bu milletten ve benden gizlediğin? Söyle kardeşim; yolun Hak yoluysa, neden ve kimden korkarsın? Varsa bir büyük tehlike, beni neden yanına almazsın? Bizi bir aile efradı yaratmadı mı Yaradan? Şimdi benden neyi gizlersin?

Bana “Bilmediğin şeyler var” diyen kardeşim: Bilmiyorsan Yine Söyle! Söyle kardeşim, söyle; apaçık söyle de bilelim. Hangi davaya, neye, kime, neden hizmet etmektesin? Her Allah diyeni Müslüman mı sanırsın? Sen hiç mi sorgulamazsın? Cevap ver kardeşim; şimdi nedir bu tefrika? Buna sessiz mi kalayım? Sen Hak yoldaysan, beni neden yalnız bırakırsın?

Bana göre değil; düşünmeden, sorgulamadan kabul ve itaat! “Bilmediğin şeyler var” diye dayatma kardeşim. Bazen farkında olarak bir yanlışa girişirsiniz. Bunun adı ihanettir. Bazen farkında olmayarak bir yanlışa düşer, bir oyunda rol alırsınız. Onun adı belki gaflettir ama ürettiği sonuç itibariyle yine gafletin çok ötesindedir. Şimdi düşün, sorgula kardeşim, abim; ihanette mi, gaflette misin? Sen bu işin neresindesin?

Ben Mehmet Akif’in dediği gibi; Zulmü alkışlamayacak, Zalimi sevmeyecek ve gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövmeyeceğim... İhanet ve kirli işlere bulaşmaktansa meşru zeminde hakkı savunmayı yeğlerim. Tefrika çıkararak bu milletin birliğine kastedenin yaptığı zulüm, kendisi zalimdir. Bu vatanın bir evladı olarak kimseye uşak olmayacak ve kökü dışarıda olan hiçbir güce boyun eğmeyeceğim.